Geceydi.

Geceydi..
sessizdi
sana tahliye oluşu yüreğimin.
ki acıya biat eden gözlerin vermişti
oysa infazımı.

Geceydi.
karanlıktı.
Deniz tuzunda saklıydı tatlılığım.
ki bir damla iken
yüzünün okyanusunda
milyonlarca kez nüfussuz kalırdım.
Bilmediğimiz bir köyün
masal yüzlü çocuğu olup
mavi önlüğümle kapatırdım kirli yüzümü.
Sen gülerdin
ben utanırdım sevdiğim ağlamaya...

Geceydi.
Tan vaktine yakın.
Saçlarından filizlenmişti sana vuruluşum.
ki her bir telinde filizlenirdi cesedim.
ayrılık mezarın
ölüm alfabesini harf harf işlemeseydi iliğime
dünyanın
en anlamlı cümlesi olup
üşüşürdüm tüm umudumla dudaklarına..
Sen gülerdim,
ben utanırdım sevdiğim ağlamaya..

Geceydi.
Yıldızlar vardı.
Karanlığı aydınlatan..
Beyaz bir kağıda
siyah şiirler yazardım
yüreğimi usulca öptüğün hayallerle dolu.
ki nefesimin sana
bulaştığı yerde,
şehrimin en orta yerine dikilen bir bayrak gibi.
bağımsızlığını ilan eder gibi
esareti de teninde öpmüştü hücrelerim..
O tok sesini de yana yana..
Sen gülerdin,
ben utanırdım sevdiğim ağlamaya..

Geceydi.
Sabah ezanı dokunur gibiydi.
Haydi kurtuluşa derken bir ses,
ben hala sana yanardım..
Öksüzlüğümün tüllerini açıp
kavuşmak istemezdim güneşe.

Ve
hep gece olsun isterdim.
Senin olmadığın,
olacağın düşleri görmemek için uyumamak..
Gülüşünü hatırlamamak için, ağlamak!

Geceydi.
kan kokuyordu.
aynı cümleye giydirilmiş
bir intihar gibi
cenneti arzu ederken
cehennem gibi
özlem sanarken her durağı
ölüm gibi
birbirimizden uzak kalacağız
aramıza örülü hasrete.

Ve senin hiç
haberin bile olmayacak..

Sen güleceksin..
Kahkaha bile atacaksın benden uzaklarda.
ben ise yine
utanacağım ağlamaya.

Geceydi..
kuraklığımı omuzlarıma ilmekleyip
seni düşündüğüm
bir gece daha..
Previous
Next Post »