-Benim kanatlarım vardı lan yeminle

-Benim kanatlarım vardı lan yeminle.
Biri kırmadan,
Biri koparmadan önce..

Nasıl yani anlamadım?

-Anlayamazsın zaten oğlum.
Uçuyordum lan.Bildiğin uçuyordum ben.
Mutlulukların kralıydım o zamanlar.
Hükmettiğim koskoca bir kalp ve gülüşlerimle donattığım askerlerim vardı benim.Sevmek sadece bir emrime taabii idi.

Kanatlarım diyordun? Onlara ne oldu?

-Kopardılar işte amına koyayım. Kırdılar çatır çutur.Bilmediğim bir ihanet ve damla damla hüzün damlattılar kanatlarıma.
Acıdı lan.
Yeminle canım ilk kez acıdı. Ve dayanamadım.
Anlayacağın dostum o günden beri tövbeliyim uçmaya.

Neden böyle yaptılar peki? Haketmiş miydin sence?

-Maalesef haketmiştim..
Dur azcık kalmış şunun dibinde onu da içeyim.
Ohh..
Kusura bakma senin karşında da içiyoruz ama.
Zevkten değil yani.
Böyle acı sendromlarındayken içmek az da olsa unutturuyor onu..
Evet, ne diyorduk?
Heh hatırladım. Hakettim, hakettim.
Ulan ben çok sevdim biliyor musun? Haddinden fazla.
Çiçeğin güneşi,
Martının bir parça simidi sevişinden çok belki de..
Bilirsin işte. Çok seveni elbet bir gün s*kerler hesabı..

Unutmak neden bu kadar zor ki senin için?

-Ulan daha dün yediğimiz yemeği hatırlamayan insanlarız.
Ama AŞK olunca konu unutamıyoruz işte.
Kalp başka, mide başka.
Yüreğine dokundu mu biri..
Bir de hosuna gitti mi bu.
Bir de güldüyse yüzün en masumundan,
Gel de söz geçir kendine.
Aynaya baktığımda kendimi değil onu görüyorum ben oğlum!
Nasıl unutabilirim?

Bu psikolojik bir sorun olmasın? Unutanlar da var elbet.

-Bok unutanlar var!
Ulan onlar kendilerini kandıranlar asıl.
Böyle tam gülerken ederken değsin ya kulaklarına bir müslüm gürses, 'ne yaptıysam seni unutamadım' dercesine öldürücülüğü kuvvetli bir şarkı?
O zaman görürüm ben onların unuttum tripleri.
Güneş açtığında herkes güler oğlum!
Asıl sen geceleri yalnız kaldığında gör insanları..
Psikolojik bir sorun zaten a*mına koyayım.
Aklın kalbine söz geçiremiyor!
Bütün mevzu bu.

Çok içiyorsun. Kendine zarar veriyorsun. Ama o gelmiyor?
Bu saçma değil mi? Koskoca bir hayat nasıl geçer böyle?

-Evet içiyorum.
Kendime zarar da veriyorum.
İnan ölmek bazen o kadar tatlı geliyor ki.
O'nsuz dünya dan nefret ettğimde, toprak öyle güzel kokuyor ki.
Ben bunları düşünürken o gelmiyor haklısın.
Dua ediyorum bende işte.
Belki ömrüme nasip olur diye dua ediyorum.
Koskoca bir hayat böyle geçmez elbet ama,
İçimde bir umutla yaşıyorum ben.
Umutsuz yaşamaktan iyidir bence.
Değil mi?

Öyle de. Hani başkaları da çıkar karşına. Belki de mutluluğun başkasıdır.Neden aynı yerde sayıklıyorsun adımlarını? Başka umutlara yelken açmayı denesene?

-Öyle iş mi olur be.
Tamam çıksın başkası karşıma ama,
Onun gibi kokmaz ki,
Onun gibi bakmaz.
Onun gibi göremez yüreğimi.
Onun gibi sahiplenemez benliğimi..
Oğlum bir insan bir kere ezberler bir bakışı..
Bir kere kere sever.
Bir kere hisseder.
Bir kere dokunur.
Bir kere sahiplenir bir duyguyu.
Bir kokuyu,
Bir kere tadar bir dudağı.
Bir kere paylaşır hayatı,
Bir kere göğüs gerer dünyaya,
Bir kere seni seviyorum der.
Başka umutlara yelken açmak asıl kendini kandırmaktır..
Aşk'tan yana mutluluk bir tanedir dostum.
Beşeri olarak yani.
Bir..
Tek..
Anladın mı?

Anladım.Lakin bunlar eski türk filmlerinde kaldı.Bunu ikimizde biliyoruz.Artık bunu başaran insanlar yok gibi neredeyse. Yanılıyor muyum?

-Yok, yok.
Doğru söylüyorsun.
Aslında bende kahraman değilim bakma sen.
Bir kalp acıya ne kadar dayanabilir ki?
Ama ben içtiğimde kralım işte.
O zaman bu kadar hiddetleniyorum.
Günde 5 vakit demlenmem bu yüzdendir..
Anca o zaman eski türk filmlerinde başrol oynuyormuş gibi oluyorum..

Dayanabilir belki. Sen ölmüş gibi konuşuyorsun ama. Güzel düşünmeyi denesen biraz olmaz mı?

Oğlum karanlık her yer. Göremiyorum önümü.
Neye güleyim? Neye sırıtayım?
Beyazlarım simsiyah olmuş birden.
Her gün ölmek bu..
Her gün dolu dolu intihar..
İntihar dedim de bak ne geldi aklıma?
Biliyor musun?
Gözlerim alıştı ilk intiharlara.
Gözyaşlarımı kurban etti O'nun için.
Sonra da kalbim..
Ritimlerini nefesimi zorlamak için arttırdı.
Ruhum bile sığmıyor artık bu bedene.
Sen gelmiş bana güzel düşünsene diyorsun?
Hey gidi hey..

Kusura bakma. Ben acını hafifletmek adına söylemiştim.
Biraz yavaş iç bence. Gerçekten kendini kaybedeceksin.

-Kendimi kaybetmem değil önemli olan.
O'nu kaybetmem be dostum.
Her şarkı da,
Her rüzgarda,
Gelir diye gözlediğim camıma'a değen her yağmur damlasında arıyorum onu.
Bir ekmek buğusu gibi tatlı gülüşü geliyor aklıma.
Onu taklit etmeye çalıyorum onun gibi gülebilirim belki diye..
Olmuyor..

Sen acıların şairi olmalısın bence. Şimdi daha iyi anlıyorum İçki'nin şişede durmadığı gibi olduğunu..

Ulan ben ondan mı böyleyim saniyorsun.
Özlemin sarhoşuyum,
Onsuzluğun sarhoşuyum ben.
E be amına koyduğum hiç düşündün mü?
Ya AŞK kalpte durduğu gibi mi duruyor?
Herşey,
Hepsi yalan işte..
Sinirlendim anasını satayım.
Dur bir şişe daha açayım..

Doğru söylüyorsun. Bana da verir misin bir kadeh?

-Heh şöyle ya.
Senin de bir derdin var belli.
Sen de mi kendini kandıranlardansın yoksa.
Anlat hele sen de bir doz daha arttır acını.

Anlatıcam..

-Evet dinliyorum.

İnanır mısın bilmem ama.
Benimde kanatlarım vardı,
Biri kırmadan,
Biri koparmadan önce..

-Hassiktir.
-ee sonra?
..
...
....
Previous
Next Post »