Bir Zarif Adam: Cahit Zarifoğlu #2

Eveet, şimdi sıra geldi Yedi Güzel Adam'a...

Yedi Güzel Adam Cahit Zarifoğlu'nun bir şiir kitabıdır aslında. TRT'de bu isimle dizisi yapılmıştır. Türk Edebiyatı'nda yadsınamaz yerleri olan Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Ahmet Akif İnan, Nuri Pakdil, Ali Kutlay, Alaaddin Özdenören'in hayatlarını konu alıyor. 1970'li yıllara ait sağ-sol çatışmaları, Maraş katliamı ve 1980 darbesine ait gerçekleri hem yedi güzel adamın gözünden, hem de sağcı ve solcu gençlerin gözünden anlatıyor. 

Bu dizide Cahit Zarifoğlu'nun şiirlerindeki sevgi ve hasretinin sebebi liseli aşkı Zehra çıkıyor karşımıza. Cahit'in aşkı, yıllar sonra aynı okulda öğretmenlik yapmaları ve içlerindeki duyguları sorgulamaları gerektiği gerçeği bir bıçak gibi saplanıyor iki aşığın yüreğine...




Diziden hayat kokan, şiir kokan birkaç alıntı...

'Acını yaşa. Öfkeni de yaşa. Ve seyret. Kendini sakın bastırma. Öyle suyun üstünde akan yaprağa bakar gibi bak, seyret. Uzanıp onu almaya kalkışma. Kendini suçlama. Başkalarını da suçlama. Olacak olandan kaçınamazsın. O yüzden hiç bastırma kendini, baskılama. Çünkü insan bastırdığı duygunun esiri olur.'

' Herkes buzdağının görünen kısmının şiirini yazar ya; ben görünmeyen kısmının şiirini yazmaya çalışıyorum.'

'Sevgisizliğin dayatıldığı coğrafyalarda aşk şiiri yazmak bile başlı başına baş kaldırmaktır. En iyi aşk şiirlerine bakın. Devrimci ruha sahip şairler tarafından yazıldığını göreceksiniz. Mesela Cemal Süreya. Mesela Nazım Hikmet. Mesela Ahmed Arif, Necip Fazıl, Alaeddin Özdenören, Atilla İlhan, Adil Erdem Bayazıt. Bu insanlar, yazdıkları şiirleriyle sevgisizlik düzenine baş kaldırmış devrimci şairlerdir. Aşk, tarih boyunca nefret karşısında hep kazanmıştır. Ve yine de zafer aşkın olacaktır. Çünkü aşk umuttur, devrimdir, ülküdür.'

'Yine de biri çıksa, nasılsın dese; alışkanlıkla iyiyim diyeceğim. Kederli olduğum da söylenemez zaten. Buna sebep de yok çünkü.
Ne taze bir ölüye sahibim, ne felaket geçirenlerim var. Dedim ya oturuyorum öylece. İyi ki etrafımda kalbimi tanıyanlar yok.'










KIRLARDA ÇİÇEKLER ARTIK BENSİZ AÇACAK.

Cahit pankreas kanseridir. Yıllardır içinde biriktirdiği yalnızlığı, derdi adeta içten içe zarar verir şaire. Elem dağları kurulmuştur gene sevdiklerinin kalbinde. Günden güne erir, bir süre sonra yataklar olur meskeni şairin veya cehennemi. Sık sık dostları gelir ziyarete, onlara durumunun kötü olduğunu belli etmek istemez. Cahit, Rasim Özdenören'den fıkra anlatmasını ister, çocuklara gülümser. Yine ölümün yaklaşmasının verdiği hüzünle ona refakat eden Erdem Bayazıt'ın elinden tutar bir gün. 'Erdem' der. 'Kırlarda çiçekler artık bensiz açacak.'




YALNIZLIKTAN KURTULUŞ

İçindeki yalnızlığı, 'üstad' dediği Necip Fazıl'ın müdahelesiyle askıya alır. Üstad Cahit'e uygun bir eş bulur. Bu eş, üstadın hocası Abdülhakim Arvasi'nin soyundan Berat Hanım'dır. Nikahta şahit Necip Fazıl olacaktır.

'Ben hep dua ederdim.
Ya Rab bana öyle bir eş ver ki
Hamlığımı yüzüme vurmasın
Engin gülüşüyle beni yıkasın
Gönül besmelesiyle doğrasın
Aşk kazanında kaynatsın.
Kendi de tuzu biberi olsun ki beraber yanalım, beraber pişelim.'


ABDURRAHMAN CAHİT ZARİFOĞLU





HAKKINDA DAHA FAZLA BİLGİ EDİNMEK İÇİN:

http://onedio.com/haber/cahit-zarifoglu-nun-hayatina-dair-bilmeniz-gereken-15-ilginc-bilgi-482201





Kafkaokur Fikir Sanat ve Edebiyat Dergisi Sayı 11
Previous
Next Post »