Cehrî Zikrin Hikmetleri

Şu hakîkati hep söylüyoruz ve çok mühim olduğu için tekrar tekrar hatırlatıyoruz. Kalb, zikrullaha iştirâk etmezse, kuru kuruya elfâz ile yapılan zikirden insana bir fayda gelmez. Aslolan kalbin zikridir yani Allah'ı hatırdan çıkarmamakdır. Hâl böyle olunca, "Peki öyleyse lafzen ve cehren zikretmekde ne fayda vardır?" diye bir soru akla gelebilir. Mürşid-i azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri, lafzen ve cehren yani âşikâre zikretmenin hikmetlerini şöyle beyân buyurdular :
Mü'minler Allah'ı zikrederler ama unuttuklarından değil, sevdiklerinden zikrederler ve Hakk'ı unutanlara hatırlatırlar. Mü'minler Allah'ı zikreder ama unuttuklarından değil. Allah'ı ancak gâfiller ve kâfirler unutur. Mü'minler Hakk'ı unutmaz, Cenâb-ı Hakk'ı dâimâ lisân-ı hâl ile, lisân-ı kâl ile, hâlleriyle, özleriyle, sözleriyle, zikrederler. Her meşrû' işde ismullahı kullanırlar, onu tilâvet ederler yani besmele çekerler. Mü'minler Allah'ı sevdikleri için zikrederler zîrâ kişi sevdiğini çok zikreder ve zikredeni dinlediği vakit de hoşlanır, sevgilisinin ismi anıldığı vakit, sevgilisinin ismini işittiği vakit hoşlanır, safâya gark olur, yüzü nûrlanır, gönlü sürûrlanır, safâya erer ve unutanlara da Hakk'ı hatırlatırlar.
Efendi Hazretleri cehrî zikirden söz ederken "Kulağın da zikrullahdan aldığı bir zevk vardır. Hakk'ın zikrinden kulağı da mahrûm etmemek lâzımdır" buyururlardı.

Cehrî zikrin hikmetlerini şöylece hulâsâ edebiliriz :
  • Gâfillere Allah'ı hatırlatmak.
  • Muhabbetullahın ızhârı.
  • Kulağın da zikirden nasîbini alması.
 Kurbet dilersen vuslat dilersen vahdet dilersen Allah de âh et
Cehr ile sırda her hâl ü kârda şâm ü seherde Allah de âh et

Previous
Next Post »